Yeni eğitim sistemi için STK'lar ne söylüyor?

Yeni eğitim sistemi için STK'lar ne söylüyor?



Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın: Eğitim, beşerin, insan olma yolculuğuna katkıda bulunmalıdır, iradesine sahip, insanlığa hizmete talip olan şahsiyetli, şuurlu bir kimlik inşasına odaklanmalıdır. Böylesi bir eğitim sistemi, bu sistemin iskeleti olacak eğitim felsefesi ve bu felsefeyi bütünüyle yansıtacak müfredat, devlet yetkisinde, sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendi çabasıyla gerçekleştireceği çalışmalarla kurulamaz, oluşturulamaz. Sivil toplum kuruluşlarının, eğitimin paydaşlarının fikirlerine, eleştiri ve önerilerine kulak vermeden, onları sürece dahil etmeden yapılacak her çalışma eksik olacak, sorun çözmekte, çözüm üretmekte yetersiz kalacaktır.

- Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitimin, beşerin, insan olma yolculuğuna katkıda bulunması, iradesine sahip, insanlığa hizmete talip olan şahsiyetli, şuurlu bir kimlik inşasına odaklanması gerektiğini belirterek, "Böylesi bir eğitim sistemi, bu sistemin iskeleti olacak eğitim felsefesi ve bu felsefeyi bütünüyle yansıtacak müfredat, devlet yetkisinde, sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendi çabasıyla gerçekleştireceği çalışmalarla kurulamaz, oluşturulamaz. Sivil toplum kuruluşlarının, eğitimin paydaşlarının fikirlerine, eleştiri ve önerilerine kulak vermeden, onları sürece dahil etmeden yapılacak her çalışma eksik olacak, sorun çözmekte, çözüm üretmekte yetersiz kalacaktır." dedi.

Eğitim-Bir-Sen tarafından düzenlenen 12. Türkiye Buluşması'nın açılışında konuşan Ali Yalçın, refaha odaklanırken, mazlum ve mağdurların felahına uzak kalmadıklarını söyledi.

Son günlerde tartışılan yeni sınav sistemleri konusuna değinen Yalçın, "Eğitim sistemi, müfredat, ders kitapları, TEOG, YGS ve LYS gibi gündemler, yaptığımız çalışmaların önemini ve değerini bir kez daha ortaya koydu. Bu konuların tamamı bizim uzmanlık alanlarımız. Siyasi irade bu alanlarda yaşanan sıkıntıları yeni yeni fark ederken, son iki yılda raporlarla bu konulara dikkati çektik, çözüm önerileri sunduk. YÖK Kanunu'na, TEOG sistemine, üniversiteye yerleştirme sistemine, müfredata ilişkin itiraz ve tekliflerimizi ürettik; bürokratik yapıya da siyasi iradenin ilgili makamlarına da deklare ettik." ifadelerini kullandı.

Yalçın, nitelikli çalışmalarıyla çözüme ilişkin yol gösterdiklerini vurgulayarak, "YÖK raporumuzda rektör seçimlerinin ürettiği ağır maliyeti dile getirmişiz. Rektör seçim sistemine ilişkin önerimizi ifade etmişiz. Sonuç: Tespitimiz doğru bulundu, önerimiz karşılık buldu ve rektörler seçimle değil, atamayla belirleniyor. O raporda, rektör yetkilerinden de bahsettik. O konudaki sorun hala yaşanmaya devam ediyor. Ona ilişkin önerimiz de umarım en kısa zamanda hayata geçirilir." diye konuştu.

Müfredat konusunda doğru işler yapıldığını, ancak olması gereken noktaya halen ulaşılamadığını savunan Yalçın, şunları kaydetti:

"Eğitim, herhangi bir ideoloji üzerinden, herhangi bir yapı üzerinden bireyleri mankurtlaştırmamalı. Eğitim, beşerin, insan olma yolculuğuna katkıda bulunmalı, iradesine sahip, insanlığa hizmete talip olan şahsiyetli, şuurlu bir kimlik inşasına odaklanmalı. Böylesi bir eğitim sistemi, bu sistemin iskeleti olacak eğitim felsefesi ve bu felsefeyi bütünüyle yansıtacak müfredat, devlet yetkisinde, sadece Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendi çabasıyla gerçekleştireceği çalışmalarla kurulamaz, oluşturulamaz. Sivil toplum kuruluşlarının, eğitimin paydaşlarının fikirlerine, eleştiri ve önerilerine kulak vermeden, onları sürece dahil etmeden yapılacak her çalışma eksik olacak, sorun çözmekte, çözüm üretmekte yetersiz kalacaktır."

- "Sistem defalarca değişmesine rağmen sorun devam ediyor"

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, bütün ders kitaplarını incelediklerini, sorunları tespit ettiklerini, önerileri belirlediklerini dile getirerek, "Ders kitaplarıyla ilgili raporumuzu yetkili muhataplara en kısa sürede ileteceğiz." dedi.

"Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporu"nun geniş yankı uyandırdığını aktaran Yalçın, "Lakin raporumuzun gereği yapılmadığı için TEOG tartışması yaşandı ve TEOG'un tasfiyesiyle sonuçlandı." ifadesini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, buna ilişkin yaptığı çalışmayı Bakanlar Kurulu'ndan önce eğitim alanındaki paydaşlara sunması ve onlarla tartışması gerektiğini dile getirdiklerini söyleyen Yalçın, "Yeni sistemde, TEOG'un asıl sorun oluşturan yerleştirme ayağıyla ilgili bir düzenleme yapılmadığı, en az sorunlu olan sınav ve ölçme alanıyla ilgili değişiklik yapıldığı anlaşılıyor. Yerleştirme sisteminin değişmesi gerekirken, yerleştirme puanının belirlenme şeklinin değişmesi, sorunu yanlış görmek ve bu nedenle yanlışı çözüm olarak sahaya sürmektir." değerlendirmesinde bulundu.

Yükseköğretime geçiş sistemine ilişkin çalışmalara değinen Yalçın, "Cumhurbaşkanı'nın gündeme getirmesi üzerine YÖK, üniversiteye yerleştirme sınavını gündemine alarak, kapsamı ve içeriği net olmayan bir açıklamayla yeni sınav sistemi taslağını bitirmek üzere olduğunu deklare etti. Sistem defalarca değişmesine rağmen sorun devam ediyor." şeklinde konuştu.

Yalçın, "Yapılması gereken bellidir; katılımcı demokrasinin gereği, muhataplarla tartışmaktan, paylaşmaktan ve birlikte çalışmaktan kaçınılmamalıdır. Eğitim sistemine ilişkin sorunları KHK mantığıyla çözemeyiz. Bu yolla beklentileri karşılamak ve eğitim alanında çıtayı yukarı taşımak mümkün değildir." ifadelerini kullandı.

Orta Vadeli Program'a değinen Yalçın, şunları kaydetti:

"Bu programla kamu görevlilerinin maaşlarına el uzatanlara, kamu görevlilerinin gelirlerini düşürerek ekonomik büyüme rakamlarını yükseltmeyi planlayanlara sesleniyorum: Kamu görevlisinin cebinden, ücretinden elinizi, verginizi çekin. Sermayeye verdiğiniz teşviklerin, finans kesimine sağladığınız imkanların karşılığını isteyin."

MEB